Oley be!!! İş bankasının mobil onay kod uygulamasından kurtuldum. Gerçi bir mobil internet geçirmesi olacaktır. Olsun ona razıyım. Ha ha.

Bu sorunun amacı Allah' a yada bir dine inanıp inanmadığınızı sorgulamak değil. Bu sorunun aslı amacı süregelen hayatınızda inandığınız temel bir değerin veya değerlerin var olup olmadığını sorgulamak. Ben bu soruyu kendime yönelttiğimde bir çok konuda inandığım değerlerin olduğunu görüyorum. Fakat içlerinde diğerlerine göre daha yüksek ses çıkaran bir tane değerim var. Bu değer bana kısaca şunu söylüyor: Eğer ülkene, milletine veya en azından kendine yararlı olmak istiyorsan düzenli olarak çalış çalış çalış. Bir çok insana bu değerin söylediği mantıklı gelmeyebilir ve bu insanlar şöyle düşünebilirler: Çalışıyorsun ya işte, Türkiye' nin güzide kurumlarından bir tanesine her gün gidiyorsun. Oraya şu kadar mesai saati boyunca hizmet ediyorsun. Yararlı projelerde çalışıyorsun. Hayır saygıdeğer arkadaşlarım, yanlış düşünüyorsunuz. Benim değerimin söylemek istediği farklılık yaratacak şekilde çalışmak. Her gün işinize gidip gelmek değil. Nedir ki bu farklılık yaratacak şekilde çalışmak. Arkadaşlar anlayamazsınız daha önce yapmadınız çünkü. Bende size nasıl olduğunu anlatamam bende çok yapamadım çünkü. Umarım bir gün bende farklılık yaratacak şekilde hayatımın diğer değerlerinden çalmadan çalışabilirim.

Bayrama yaklaştığımız şu günlerde hasta olmayı hiç istemezdim. Fakat hastalandım. Farenjit olduğunu düşündüğüm rahatsızlığım dün akşam itibariyle zirve yaptı ve bugün düşüşe geçmeye başladı. Umarım bayramın 1. günü pek bir şey kalmamış olacak. Çünkü bayramlarda hasta olmak hem sana eziyet hemde bayramını kutlayacağın kişilere. Benden kimseye hastalık bulaşsın istemem.(Belki gıcık olduğum insanlara bulaştırmak isteyebilirim.:)) Son iki hastalığımda şunu fark ettim. Hastalığın yaklaştığı günlerde vücudum bana bir alarm gönderiyor. Ya çok halsiz oluyorum ya da başım ağrıyor. Genel olarak günlük yapmam gereken işlere karşı bir isteksizlik hissediyorum. Sanırım vücudum şunu demek istiyor. Bağışıklık sistemin düştü düşecek birader sen en iyisi dinlen. Çalışan bir kişi olarak evde yatmak her zaman mümkün olmuyor tabi. Çoğunlukla vücudun gönderdiği alarmı es geçiyorum. Sonuç her zaman aynı hasta oluyorum.
Bayram yaklaştığı şu günlerde bana ve tüm hastalara acil şifalar diliyorum.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Temmuz 2009 itibariyle canım ülkemizde kapalı alanlarda sigara içme yasağı yürürlüğe girdi. Eğer işletmeler veya vatandaşlar yasaya uymazlarsa caydırıcı niteliği taşıyan bir takım cezalara tabi tutulmaktalar. Benim gibi sigaranın insan sağlığı üzerinde zararını idrak etmiş vatandaşlar için bu yasa bal, kaymak oldu. Bekliyordum ki işletmelerimiz ve vatandaşlarımız medeni insanlar gibi yasaya uysun, sigara içmek isteyen gerektiği gibi dışarıya çıksın, içsin sigarasını gelsin veya işletmeler %50 ve üzerinde açık alanlar oluştursun içmek isteyen sigarasını o alanda içsin. Tabi bunlar sadece iyi niyet beklentisi.

Bizde böyle olmuyor, olamıyor. Bizim vatandaşlarımız hepsi zeki ya yasadan kaçarlar. Ya da kaçtıklarını sanırlar. Bizim vatandaşlarımız kabadayı ya, şikayet etmeye kalksan seni tehdit ederler. Ya da ettiklerini sanırlar. Bizim vatandaşlarımız devletten güçlü ya ceza kesilse de ödemiyorum ne yapacaksan yap diye dayılanırlar.(Ama sonra her türlü o cezayı ödetirler adama) Uyarsan işletme sahibini, içen vatandaşı vurdumduymazlık yaparlar, aptal şakalar yapalar.

Bizde vatandaşın veya işletme sahibinin boğazını sıkmadın mı işler istenildiği gibi yürümez. Çünkü bizim vatandaşın çoğu karşısındaki insana saygılı olmak nedir bilmiyor.
Eğer biliyorsa bile öküz olduğu için medeni olarak davranmıyor.

08.11.2009 tarihinde İstanbul - Bostancı tren istasyonunu karşısındaki İstasyon Çay Bahçesi' nde bu yazıyı yazmama neden olan olay yaşanmıştır. İşletme kapalı alanda sigara içen vatandaşlara göz yummuştur. Bunu gören birçok vatandaş sigara içmeye başlamıştır. Vatandaşı uyardığımızda bir çok kişi içiyor, neden sadece bizi görüyorsunuz cevabını aldık. İşletmedeki garsonu uyardığımızda olabilir yanıtını aldık.

Sonuç olarak ben kendime ödev verdim. Böyle durumların tekrarlaması durumunda dün akşam yaptığım gibi önce vatandaşı ve işletme sahibini uyaracağım. Eğer uyarıya kulak asmıyorlarsa şikayet için gerekli birimle iletişime geçeceğim.

Bazı akşamlar yemek sonrası bir miktar televizyon izliyorum. Aslında televizyon izlemeyi çok sevmesem de bazı programlar ilgimi çekebiliyor. 11.10.2009 akşamı da Show Tv kanalında "Devler Ligi" adında bir program dikkatimi çekti. İçerik olarak aktif futbol oynamayı bırakmış çok ve az bilinen oyuncuların kurduğu takımların halı saha benzeri bir sahada futbol maçı yapması usulüne dayanıyor. Bana kalırsa ilgi çekici çünkü halk olarak futbol ve futbol ile ilgili her ayrıntıyı seviyoruz. Dün akşam da bu hevesle televizyon başına oturdum ama programı biraz izledikten sonra izlemeyi bıraktım çünkü eski futbolcuların bazıları samimiyetten uzak sadece ilgi çekmek, şov yapmak amaçlı işler yapmaya başladılar. Bu arada hakem Erman Toroğlu' da şov yapmak isteyen futbolculara "Burada en iyi şovu ben yaparım arkadaş:)" diyordu sanki.

Dün akşam üniversitede beraber okuduğum arkadaşlarımla buluştum. Bazılarını neredeyse 2 senedir görmemiştim. Kafenin ortasında 15 -20 kişiydik ve sadece bir tane bayan arkadaşımız vardı. Sanırım bazı mühendislik dalları için(örn. Bilgisayar Mühendisliği) pek fazla bayan aday olmuyor. Ama iş arkadaşımdan duyduğuma göre şu aralar daha fazla bayan bilgisayar mühendisliğini seçiyor. Gece boyunca arkadaşlarımla hoş sohbetler ettik. Anılarımızı, yaşadıklarımızı paylaştık. Oldukça güzel oldu. Bu tarz buluşmaları keşke daha çok yapabilsek diye düşündüm.

Kimi görsem bu yıl bayramın tadı yok şeklindeki yakınmalar. İnsanlarımız zordan bayram yapıyorlar. Biz eskiden böyle değildik ya da böyledik te ben mi bilmiyordum. Bir çok olumsuz tecrübeleri sadece kendisi yaşıyormuş gibi yaknıyor. Sadece sen değilsin ki kardeşim bir çok insan böyle bir tecrübe yaşıyor. Ne olursa olsun bayramlar özel günlerdir ve belki kendi hayatınızı olumsuz bir bakış açısıyla yaşamayı alışkanlık haline getirmiş olabilirsiniz(Böyle olmaması gerekir ama ...) fakat böyle bir günde en azından çevrenizdeki insaları sevindirebilirsiniz. İyi bayramlar.